Türk Psikologlar Derneği öncülüğünde Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Mudanya University ev sahipliğinde gerçekleştirilen 22. Ulusal Psikoloji Kongresi’nde değerli hocalarım Z. Deniz Aktan, GÖKÇEN GÜVEN ve Eda Yardimci ile birlikte “Şema Terapinin Bütüncül Yaklaşımıyla Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığına Bakış” başlıklı panelimizi gerçekleştirdik.
Ben de ileri düzey bir yetişkin şema terapisti ve ileri düzey akreditasyon süreci devam eden bir çocuk-ergen şema terapisti olarak, “Yetişkin Şemalarının Ebeveynlik Sürecine Etkisi: Şema Terapi Perspektifiyle Ebeveyni Görmek” başlığıyla sunumumu gerçekleştirdim.
Sunumumdan birkaç önemli çıkarım:
-Ebeveyn yalnızca bakım veren değil; çocuğun duygularını yansıtan, sınırlar koyan ve sağlıklı ilişki modeli sunan bir figürdür.
-Her ebeveyn, kendi yaşam öyküsünün izlerini ve karşılanmamış duygusal ihtiyaçlarını ebeveynlik rolüne taşır.
-“Ebeveynin şeması fark edilmezse, çocuğun hikâyesine dönüşür.” Bu nedenle ebeveynle çalışmak, yalnızca beceri kazandırmakla değil, kök şemalara dokunarak kalıcı değişim sağlar.
-Kusursuz ebeveynlik mümkün değildir; “yeterince iyi ebeveynlik”, duygulara sahip çıkıp sorumluluk alabilme kapasitesiyle güçlenir.
-Kendi yaralarını onaran ebeveyn, çocuğun iyileşmesinde en güvenilir terapötik kaynaktır.
Bu panelle birlikte şema terapinin bütüncül yaklaşımıyla ebeveyn ve çocuğu nasıl kapsadığı ve aslında ebeveynlik rolüyle birlikte sahne arkasındaki yetişkin şemalarının önemini bir kez daha vurgulamış olduk.

